Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6030 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3447 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2009/421-2013/82Davacı E.. S.. vekili Avukat G.P.tarafından, davalılar A.. K.. vd. aleyhine 22/12/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı P.. K..'in kişisel kusuru nedeniyle talep edilen manevi tazminat açısından davanın reddine, diğer maddi ve manevi talepler açısından husumetten reddine dair verilen 07/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda, davacı; davalı doktorların kusurlu tedavileri ile davalı doktorlardan P.. K..'in, hastanede yattığı süreçte kendisine kötü davrandığı ve hakaret ettiğini iddia ederek tazminat talep etmiş; mahkemece, kusurlu tedavi ile ilgili talep açısından Anayasa'nın 129/5. maddesi uyarınca davanın pasif husumet yokluğundan reddine; davalı P.. K..'in kötü muamele ve hakaret ettiği iddiasıyla ileri sürülen istemin ise esastan reddine karar verilmiştir. Davacı, davalılardan P.. K..'in görevini yerine getirirken kötü muamele yaptığını, hakaret ettiğini iddia ettiğine göre, davalılardan P.. K.. hakkında açılan davanın bütünü ile Anayasanın 129/5. maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağından kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın tümüyle husumetten reddedilmesi gerekirken, bir kısım talebin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu yönden bozulması gerekmiştirSONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine 09/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.