Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5983 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6876 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/11/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... Belediyesi'nin, yol yapım ve genişletme çalışmaları esnasında, bahçe duvarı ve ahır binası ile bahçesindeki ağaçlarına zarar verdiğini ileri sürerek, uğradığı maddi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalı, hazineye ait taşınmazdan imar yolu açılmasına dair belediye encümen kararına istinaden yapılan yol açma çalışmaları esnasında, davacının kendi rızası ile kaldırmadığı, yol güzergahında bulunan davacıya ait yapı ve ağaçların yıkılıp söküldüğünü belirterek, haksız davanın reddini savunmuştur. 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının I. bendinde açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla, evinin duvarı yıkılan veya bodrum katını sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçları ve mahsulleri kuruyan veya tarlası ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarından geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp, o plan ve projeler gereğince işi görmesi de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. Kararda örnek olarak belirtilen bu eylemlerden doğan zararların ödettirilmesi istekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi hükmünce bir tam yargı davasıdır ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine aittir. Somut olayda; davacı, davalı belediyenin yol açma çalışmaları esnasında, bir kısım yapı ve ağaçlarına zarar verdiğini ileri sürerek, davalı belediyenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemlerine dayandığına göre, bu tür isteklerin, yukarıda anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince, idari yargı yerinde tam yargı davası olarak ileri sürülmesi gerekir. Bu davalara bakma görevi İdari Yargı yerine aittir. Yerel mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.