MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2010/367-2013/92Davacı-k.davalı K.. S.. vd vekili Avukat A.Ö. tarafından, davalı-k.davacı Ö.. A.. aleyhine 23/06/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; karşılık davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı/karşılık davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı/karşılık davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava ve karşılık dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, karşılık davanın reddine, asıl davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı/karşılık davacı tarafından temyiz olunmuştur.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda; Özünde hak arama niteliğinde bulunan şikayet dilekçesinde, kullanılan sözler itibariyle düşünsel bağlılığın aşılmış olması ve yukarıda gösterilen ilkeler göz önünde tutulduğunda, davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat miktarları fazladır. Mahkemece, daha alt düzeyde bir miktar manevi tazminat takdir edilmesi gerekir.Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.