MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... (...) aleyhine 11/06/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 25/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece, dava husumet yönünden reddedilmiş karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, adına ruhsatlı maden sahası içinde kalan taşınmazda meraya tecavüz edilmediğinin tespiti ile hazine ve İl Mera Komisyonu'na ödemiş olduğu teminatın istirdadı isteminde bulunmuştur.Davalı, 659 sayılı KHK gereğince ... diye bir kurumun bulunmadığını, husumetin ilgili bakanlık ve teşkilatına yönetilmesi gerektiğini savunarak husumet itirazında bulunmuştur.Yerel mahkemece, 659 sayılı KHK gereğince ... diye bir kurumun bulunmadığı, bu nedenle husumetin ilgili bakanlık ve teşkilatına yönetilmesi gerektiği gerekçesiyle dava husumet nedeniyle reddedilmiştir.Dosya kapsamından, zarara uğramasına neden olduğunu iddia ettiği ödemenin Maliye Hazinesi'ne yapıldığı, davacının Maliye Hazinesi'ni dava etmek istediği anlaşılmaktadır. Davacının husumeti Maliye Hazinesi'ne yöneltmesi gerekirken, davayı "..."ne yönelterek dava açması, hasımda değil hasmın belirlenmesinde (temsilcisinde) yanılmadır.Yerel mahkemece açıklanan yönler ile 6100 sayılı HMK'nun 115. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder." hükmü gözetilerek, davacıya gerekli önel verilip dava dilekçesinde gerekli düzeltme yapıldıktan sonra dava dilekçesi ile duruşma gününün doğru hasma tebliği ile anılan davalıya savunma hakkı tanınarak onun huzuru ile yargılama yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.