Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5779 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15849 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Apartmanı Yöneticiliği ve diğerleri aleyhine 19/02/2004-07/12/2007 ve 10/04/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/02/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar ... vs. ve ... vs. vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davacı ile davalı ... ve diğerlerinden gayrı davalıların temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, birleşen ilk davanın davalılarının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Birleşen 2007/487 esas sayılı davanın davalılarının diğer temyizine gelince:Dava, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile 2007/487 esas sayılı birleşen dosyanın ... ve ... dışındaki davalıları tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; davalı şirket tarafından, davalıların sorumluluğunda, kusurlu olarak yapılan istinat duvarının, kendisine ait istinat duvarına doğru kayarak yıkılmasına neden olduğunu, buna ilişkin tespit yapıldığını beyanla maddi zararının tazminini talep ve dava etmiştir.Birleşen 2007/487 esas sayılı dosyanın davalıları süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Olayda uygulanacak zamanaşımı süresi Borçlar Yasası'nın 60/1. maddesi uyarınca bir yıl olup, 1 yıllık zamanaşımı süresi, zararın ve zarar verenin öğrenildiği günde başlar. Davacı tarafından 17.12.2003 tarihinde tespit yaptırılmış, 21.01.2004 tarihinde bilirkişi raporu davacıya tebliğ edilmiştir. Dolayısı ile davacı tarafça zarar ve fail 2004 yılında öğrenilmiştir. Birleşen 2007/487 esas sayılı dava ise 07.12.2007 tarihinde açıldığına göre, birleşen ilk dava zamanaşımına uğradığından, 2007/487 esas sayılı birleşen dava yönünden zamanaşımı nedeniyle ret kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.3-Birleşen 2009/133 esas sayılı davanın davalılarının temyiz itirazları yönünden:Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’na 5236 sayılı yasa ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün 1.540,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davalıların temyiz inceleme istekleri reddedilmelidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle birleşen 2007/487 esas sayılı davanın ... ve ... dışındaki davalıları yararına BOZULMASINA, davacının tüm birleşen 2007/487 esas sayılı davanın davalılarının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine, birleşen 2009/133 esas sayılı davanın davalılarının temyiz dilekçelerinin (3) sayılı bentte gösterlen nedenle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.