Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5758 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6578 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/03/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı ...'a olan borcunu, alacaklı vekili olan davalı avukat ...'e ödemesine rağmen davalı avukatın araç üzerindeki haczi kaldırmaması nedeniyle aracının muhafaza altına alındığını, bu nedenle servis ihalesine katılamadığını, kiralarını ödeyemediğini, manevi olarak yıprandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı ise, dava dışı alacaklı ...'ın vekili olduğunu, vekil sıfatı ile yapması gereken işleri yaptığını, davacının borcun bir kısmını ödemesi nedeniyle araç üzerindeki haczin asilin talimatı doğrultusunda kaldırılmadığını, kusurunun bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, haciz tarihinden itibaren yasal süre içerisinde satış istenmediğinden zaten haczin kalkacağı, davacının kendisinin de haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebileceği, her ne kadar sekiz gün araç muhafaza altına alınmış ise de bu süreden sonra garaj ücretinin ödenmemesi nedeniyle aracın muhafazada kaldığı, davalı olan vekilin kusurunun bulunmadığı gerekcesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.Davalı ... avukat olup dava dışı ...'ın vekili durumundadır. Böylece vekil sıfatı ile yasal görevi kapsamında müvekkiline karşı görevini yerine getirmiş olup, onun talimatları ile bağlı olarak icra takibi ve haciz işlemlerini yapmıştır. Avukat olarak müvekkilinin onayını almadan icra dosyasında işlem yapma hakkı da yoktur. Haksız eylemde vekalet söz konusu olamayacağından davalıya husumet düşmez. Bu nedenle onun hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.