Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanık Tahir'in kullandığı mobilette şasi numarasının olmaması nedeniyle şüphelenen yakınanların, merkezden bilgi gelinceye kadar kaçmasını engellemek için adı geçene kelepçe takmak istediklerinde, onun ağabeyi sanık Ramazan'ı telefonla arayıp "şerefsiz polisler beni yakaladı, gelin" demesi üzerine olay yerine arkadaşı Mustafa ile gelen Ramazan'ın da "buradan adam da, motor da alamazsınız" dediğinin kabul edilmesi karşısında, sanıkların ne suretle silahla şiddet ve tehdit göstererek direndiklerine ya da sanık Mustafa'nın silahla direnme eylemine katıldığına ilişkin kanıtlar gösterilip açıklanmadan ve sanık Tahir'in eyleminin de görevliye sövme suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, 5237 sayılı TCY'nin 265/1, 3, 4. maddeleriyle hükümlülük kararı verilmesi, 2- Kabule göre; a- 5237 sayılı TCY'nin 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının seçenekli olmayıp tümüne, 2 ve 3. fıkraları da gözetilmek suretiyle hükmoluna-cağının düşünülmemesi,b- 5237 sayılı TCY'nin 265/4. maddesiyle özgürlüğü bağlayıcı ceza arttırılırken 12 ay yerine, 1 yıl olarak fazla belirlenmesi, Yasaya aykırı ve sanıklar Tahir ve Ramazan müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.06.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.