Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5612 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6114 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 10/06/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/01/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz olunmuştur.Davacı ... Valisi olduğunu, ...’ta yayınlanan davalı gazetenin 02/06/2011 günlü sayısında, diğer davalı köşe yazarına ait “... Valinin ekmeğine yağ sürdü” başlıklı yazının bütünü itibari ile kişilik haklarına saldırı içerdiğini beyan ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu yayının güncel ve gerçek olduğu, kamu yararı ve ilgisi taşıması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu yayın içeriğinde habercilik dışına çıkılarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kanaatine varılarak 8.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanıntakdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; davacının bir kamu görevi yürütüyor olması nedeni ile yürüttüğü görev ile ilgili kamunun bilgilenme hakkı vardır. Ne var ki davacının şöhret ve haklarının korunması için basın özgürlüğüne sınır getirilebilir. Ancak bu sınırlamanın çoğulculuğa ve hoşgörüye engel olacak nitelikte boyutlara varmaması gerekir. Davalı gazete yerel düzeyde yayın yapmakta olup yayının yapıldığı tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 8.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.