MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/02/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 22/12/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, tedavi hatası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.Davacılar, murislerinin davalı doktor tarafından ... Devlet Hastanesinde safra kesesinde taş olması nedeni ile ameliyat edildiğini ancak davalının mesleğindeki yetersizliği nedeni ile ameliyat sırasındaki hatasından dolayı murislerinin yaşamını yitirdiğini beyanla uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir.Davalı, davanın usul ve esas yönden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya uyguladığı tıbbi takip ve tedavinin tıp kurallarına uygun olduğuna yönelik Yüksek Sağlık Şurası raporu uyarınca istemin reddine karar verilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda, ... Devlet Hastanesinde doktor olan davalı 657 sayılı yasa hükümlerine tabi olup kamu görevlisidir. Davacıların murislerine uyguladığı ameliyatın başarısız olmasından dolayı zarara uğranıldığı iddia edildiğine göre, Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine ilişkin yasal düzenleme uyarınca husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalı doktor hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacılar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine gününde oybirliğiyle karar verildi.