Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5587 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9671 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2010/705-2012/492 Davacı G.. G.. vekili Avukat H. G. tarafından, davalı K.. E.. aleyhine 14/09/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağının ödetilmesi amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı takip alacaklısı Ş. A.'ın vekili olarak icra takibi başlattığını, haciz ve kıymet takdiri işlemlerini gerçekleştirdiğini, takip borçlusu davalı ile takip alacaklısının 24/07/2009 tarihinde haricen anlaşarak icra dosyalarını tasfiye ettiklerini, takip dosyalarından doğan vekalet ücreti alacağının ödenmediğini, alacağının tahsili için Şişli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2010/29860 sayılı dosyası ile yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takip alacaklısı ile takip borçlusu davalının anlaşarak icra takiplerini sonlandırdıkları, davacının sulh sözleşmesinin yapıldığı tarihe kadar vekalet görevini sürdürdüğü, buna karşın davacıya avukatlık ücretinin ödenmeği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden davacı avukatın dava dışı müvekkili adına davalı aleyhine Şişli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/8452, 10250 sayılı dosyaları ile icra takibi yaptığı, takip sırasında dava dışı takip alacaklısı ile davalı borçlunun 24/07/2009 tarihli borç ödeme protokolü düzenledikleri, protokol uyarınca alacaklıya 7 adet bono verildiği, bonolar ödendiğinde taraflar arasında hiç bir hak ve alacağın kalmayacağı, buna karşılık alacaklı tarafından 7 iş günü içinde icra dosyalarındaki hacizlerin kaldırılacağı ve İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/493 Esas sayılı derdest dosyasının sona erdirileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.Protokol gereği gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmaması nedeniyle takip borçlusu davalı vekili tarafından İstanbul 15. Noterliği'nin 10/08/2009 tarih ve 08508 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 24/07/2009 tarihli borç ödeme protokolü feshedilmiştir. Protokol gereği sona erdirilmesi gereken icra hukuk mahkemesi dosyası davacı tarafından sonlandırılmayıp, aksine borçlu itiraz ve şikayetinin reddi sağlanmıştır. Şu durumda, davacı tarafından müvekkili adına ve davalı aleyhine yapılan icra takip dosyalarına konu borcun sulh ile sonlandırılmasına ilişkin sözleşmenin feshedilmesi ve takip konusu borcun tasfiyenin gerçekleştirilememiş olması nedeniyle, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca davalının vekalet ücretinden sorumlu tutulması söz konusu olamayacaktır.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının vekalet ücreti ile sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.