Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5556 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6003 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 08/02/2010 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de ... AŞ. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ... ve vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı davacı ile davalılardan ... AŞ. temyiz etmişlerdir.Davacı, ...Üniversitesi... Nöroşirurji Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi olduğunu, davalı şirkete ait ... Radyo ve Televizyon kanalında 25/02/2009'da yayınlanan ... Haber, Bülten 23 adlı haber programlarında ve internet sayfasında "...'ye skandal Başkan" ile aynı televizyon ve internet sitesinin 02/03/2009 tarihli yayınlarında ve "Yine Yaparız" başlıklı yazıda kişilik hakkına saldırıldığı, bir hastanın ölümüne neden olduğu hakkındaki soruşturmadan kurtulmak için ...'ye başkan seçildiğinin yazıldığını, yayının gerçeğe aykırı bulunduğunu ve iftira niteliğini taşıdığını belirterek manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, 25/02/2009 tarihli televizyon kanalı ve internet sitesindeki yayınlarda kişilik hakkına saldırıldığı, yayınlar yapılırken haberin doğruluğunun yeterince araştırılmadığı ve yanlış değerlendirmeler yapılarak kişilik hakkı ihlalinde bulunulduğunu belirterek davayı kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden, davacının ...Üniversitesi... Nöroşirurji Ana Bilim Dalı'nda öğretim üyesi olduğu, 2009 yılı şubat ayında fakülte hastanesinin yeni binasına taşınması nedeniyle hastaneye hasta kabul edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı, bu hususun tüm ilgili birimlere duyurulduğu, buna rağmen davacının yetki ve görevinin sınırlarını aşarak beyin kanaması geçiren bir hastayı başka hastanedeki ameliyatı sonrasında yetkili kişilerden izin almadan hastaneye kabul ettiği, 15/02/2009 tarihinde gerçekleşen bu olay sırasında hastanın ambulansta bekletildiği, sonrasında öldüğü, olay nedeniyle davacı hakkında ...Üniversitesi Hastane idaresinin belirlediği usul ve esasları yerine getirmemekten soruşturma açıldığı, bu arada davacının 20/02/2009 tarihinde ABD başkanı olduğunu ilan ettiği, davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı ve bu cezanın iptali yönünde açtığı davanın reddedildiği anlaşılmaktadır. Olayların bu gelişim biçimi ile dava konusu yayınların yapılmış olması olayların beliriş biçimine ve görünürdeki gerçeğe uygundur. İnsan yaşamının söz konusu olduğu bir konuda kamu görevlisi olan davacının eylem ve işlemlerinin kamunun denetiminin sağlanması ve halkın bilgilendirilmesi hakkı kapsamında kamuoyuna sunulması basının en önemli görevlerindendir. Bu tür konularda halkında bilgi alma hakkı olduğu gibi yayında yer alan hususların ana unsurları itibariyle gerçek olduğu da sabittir. Bu nedenle basının gerçeği araştırma görevini yerine getirmediğinden söz edilemeyeceğine göre yayınlarda kişilik hakkına yönelik bir saldırının bulunmadığı gözetilerek davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davalı ... AŞ. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan istek halinde geri verilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.