MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... ve Oğulları ... Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/03/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/02/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, kararı taraflar temyiz etmişlerdir. Davacı, davalı idarenin yol yapımı sırasında sel sularının yatağını değiştirdiğini, sel için önlem almadığını bu nedenle aşırı yağış nedeniyle lokanta, bahçe ve mandıradan oluşan tesislerini sel bastığını belirterek tazminat istemiştir. Davalı taraf yargı yolu itirazında bulunmuş, zararın menfez veya menfezin işlevinden değil, aşırı yağış nedeniyle oluşan selden kaynaklandığını, proje ve yol yapımından kaynaklanan bir kusur olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkeme kusur incelemesi yaparak davayı kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden davalı kurumun ... Ayrımı (2. Kısım) yolu ... Varyantını yaparken proje gereği döşediği menfezlerin sel sularını taşımaması nedeniyle davacı tesislerini su bastığı ve dava konusu zararın oluştuğu anlaşılmaktadır. Bir kamu kurumu tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre işin yapılması nedeniyle oluşan zararlar idari bir karar ve idari bir eylem sonucunda oluşan zararlar idari bir karar ve idari bir eylem sonucunda oluşan zararlardır. Zira, bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp plan ve projeler gereğince işi görmesi de kararın neticesi olan birer idari eylemdir. Şu durumda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereğince böyle eylemlerden doğan zararlar tam yargı davasının konusunu oluşturur ve bu davalara bakmaya idari yargı yeri görevlidir. Bu nedenle davanın yargı yolu bakımından reddi gerekirken işin esasına girilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.