Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5546 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2035 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... İnşaat Taah. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/08/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 06/03/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı şirket vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, alacaklı olduğu borçlusunun ... nezdindeki alacaklarına haciz ihbarnameleri sonucu konulan hacizlerin icra memurunca usulsüz olarak kaldırılması, dava dışı kişinin temlik gereği hacizde sıraya konulması ve haciz tarihlerinin değiştirilmesi sonucu alacağını alamadığından zarara uğradığını belirterek İ.İ.K.'nun 5. maddesi gereğince tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, davacının haciz koydurduğu alacaklar 01/03/2005 tarihinde dava dışı kişiye ödendiğinden ve davacı zararının bu tarihte gerçekleştiğini iddia ettiğinden bu tarihten itibaren 1 yıl içinde davasını açması gerekip dava 17/08/2007 tarihinde açıldığından davayı zamanaşımından reddetmiştir. Dosyadaki belgelerden, davacının haciz ihbarnamelerine dayalı olarak borçlunun ... Genel Müdürlüğünde bulunan alacaklarına birleşen dosyalarla haciz koydurduğu, bu dosyalar ayrılınca bir kısım hacizlerin bildirilmediği, mahkeme kararı ile bu yanlışlığın giderildiği, sonrasında haciz tarihinin memurlukça değiştirildiği bu yanılgının da mahkeme kararı ile düzeltilmesine rağmen haciz tarihlerindeki değişiklik nedeniyle ... Genel Müdürlüğündeki borçlu alacaklarının hatalı olarak dava sonrasında dava tarihine kadar yapılan yazışmalara rağmen davacının alacağını tahsil edemediği anlaşılmaktadır. Bu arada, hacizlere konu alacak nedeniyle davacı ile icra dosyası borçlusu arasında 01/08/2003 tarihinde açılmış bir menfi tespit davası olup davacımıza borçlunun borcu bulunmadığına dair 17/03/2005 tarihinde ilk karar verilmiş, bu karar 10/07/2006 tarihinde borçlunun davacımıza borcu bulunduğu gerekçesiyle bozulmuş bu bozma kararı ise 03/08/2006 tarihinde mahkemeye ulaşmıştır. Bir başka deyişle, davacı menfi tespit davasındaki ilk karara göre alacak hakkı sahibi olmayıp ancak bu davanın kesinleşmesi ile alacağının varlığını öğrenmiştir. Davacının alacağı olmadan, bu alacak nedeniyle zarara uğradığını iddia edemeyeceğine, haksız fiilde zamanaşımı zarar ve faili öğrenmeden itibaren başlayacağına göre zamanaşımının başlangıcı menfi tespit davasının kesinleşmesi olarak alınmalıdır. Kaldı ki dava icra memurunun hatalı eylemine, görevini ihmali ve kusuruna dayalı olduğuna göre kısa zamanaşımı süresinin değil, ceza zamanaşımı süresinin somut olaya uygulanması gerekir. Bu süre de, dava tarihi itibariyle geçmemiş bulunduğuna göre davanın zamanaşımı nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.