MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/11/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı hakkında “hal kayıt sistemine bildirimde bulunmadan mal sevk ettiği” gerekçesiyle, “Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi” hakkındaki 5957 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile 07/07/2012 tarihli ilgili yönetmeliğin 23 ve 47. maddeleri uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni tarafından cezalı hal rüsum tutanağı düzenlendiğini, davalının ceza bedelini ödemediğini, bu nedenle Ankara İcra Müdürlüğü'nün 2012/18974 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, yasal süresinde itiraz edilmeyen Hal Hakem Heyeti iptal kararı ile kesinleşen alacak için icra takibi yapılmasının yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. Aynı Kanun'un 115/1 maddesine göre de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”.5957 sayılı Kanun'un 10/5. maddesine göre “Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir”. Anılan yasal düzenlemelere göre; değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevi, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekir. Eldeki davaya konu uyuşmazlık miktarının elli bin Türk Lirasının altında bulunması karşısında, davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerekirken yazılı gerekçeyle işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.