Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5465 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6571 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... ve diğeri tarafından, davalı ... aleyhine 26/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalı tarafından silahla yaralandıklarını, davalının bu eylemi nedeniyle .. esas sayılı dava dosyası ile yargılanıp ceza aldığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuşlardır.Davalı, olayda meşru müdafa şartlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıları silahla yaraladığının ceza davası ile sabit olduğu belirtilerek manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayda; olayın gelişim şekli, davacıların yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu anlaşılmaktadır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.