Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5408 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6014 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/04/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddolunmalıdır.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a) Dava, haksız fiil nedeni ile yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından kafa atmak suretiyle burnunun kırılmasına sebebiyet verildiğini, burun kırığının yanı sıra psikiyatrik tedavi de gördüğünü belirterek uğradığı maddi ve manevi zararların ödetilmesini istemiştir. Davacı vekili, maddi tazminat taleplerini açıkladığı 08.10.2013 tarihli dilekçesinde zarar kalemlerini; tedavi gideri (yol, katılım payı ödemeleri, ilaç masrafı), bakım masrafı (6 aylık), maluliyet tazminatı ve kazanç kaybı olarak belirtmiştir.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının burun kemiğinde kırık oluşacak şekilde yaralandığı, mahkemece Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğünden alınan 22/05/2014 tarihli raporda davacının burnunda şekil bozukluğu mevcut olmadığı, iyileşmenin tam gerçekleşmiş olduğu, maluliyetini gerektirecek patoloji tespit edilemediği, burun kırığının maluliyetine etkili olmadığı, iyileşme süresinin 45 gün olduğunun belirtildiği görülmüştür.Mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen 45 günlük iyileşme süresi için bilirkişi tarafından hesaplanan bakıcı gideri ve ibraz edilen faturalı tedavi giderlerinin ödetilmesine karar verilmiştir.Dosya arasında, davacının iyileşme süresi boyunca bakıcıya ihtiyaç duyacağına ilişkin başkaca belge ve bilgi bulunmadığı gibi yaralanmasının niteliği gereği, bakıcıya ihtiyaç duyması gereken bir durumun da bulunmadığı gözetilmeden aktüerya bilirkişi tarafından hesaplanan 45 günlük bakıcı giderine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b) 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. (6098 sayılı TBK’nın 56.) maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda; olay tarihi, olayın meydana geliş biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının yaralanmasının derecesi ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde mahkemece davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.