Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5401 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1807 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vd. vekili Avukat ... vd. tarafından, davalı-karşı davacı ... vd. aleyhine 14/03/2011-13/09/2011 gününde verilen dilekçeler ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 29/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vd. ile davalı-karşı davacı ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre asıl dava dosyası ile birleşen ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/425 Esas sayılı dava dosyasına yönelik olarak asıl ve birleşen dosyanın taraflarının temyiz itirazları reddedilmeli ve hükmün birleşen dosyaya ilişkin bölümü onanmalıdır.2-Asıl dava dosyasında ve karşılık davada verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; asıl ve karşılık davada manevi tazminat istemlerinde bulunulmuş; mahkemece, karşılık davanın reddine, asıl davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl ve karşılık davanın taraflarınca temyiz olunmuştur. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Hacettepe Üniversitesi'nde çalışan ve kamu görevlisi sıfatını taşıyan asıl ve karşılık davanın taraflarının, görevlerinin ifası sırasındaki eylemleri nedeniyle tazminat isteminde bulunulmuştur.Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerekir. Asıl ve karşılık davanın davalılarına husumet yöneltilemez. Asıl ve karşılık davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir. Mahkemece, davaların esaslarının çözümlenmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı geretirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, asıl ve karşılık davaya ilişkin bölümünün yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; hükmün birleşen davaya yönelik bölümüne yönelik temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve kararın bu bölümünün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 24,30 TL'sinin davacı-karşı davalılara, 24,30 TL'sinin de temyiz eden davalı-karşı davacılara yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 25/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.