Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5333 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 463 - Esas Yıl 2003





Davacı Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat Tülin Bakır tarafından, davalı Ecvet S. aleyhine 24/10/2001 gününde verilen dilekçe ile davalının avlanması yasak olan bir adet ayıyı vurması nedeniyle ayı bedelinin tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın derdestlik nedeniyle açılmamış sayılmasına dair verilen 7/10/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Davacı idare, davalının avlanması yasak olan hayvanı öldürmekten dolayı tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı aynı eylemden dolayı hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını ve o davanın sonuçlanmadığını, belirterek derdestlik itirazını ileri sürmüştür.Mahkemece davalının savunması gözetilerek derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kanıtlara göre davalı hakkında iddia edilen eylem nedeniyle suçta kullanılan tüfek, üç adet kovan ve mermi çekirdeklerinin zoralımı için dava açıldığı ve bu davada davacı idarenin 500.000.000 lira da tazminat isteminde bulunduğu sonuçta bu kararın 4616 sayılı Yasa hükümleri gereğince ertelenmesine karar verildiği itiraz üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.Yukarıda da açıklandığı üzere davalının eylemi suç teşkil etmektedir. Diğer bir anlatımla Kara Avcılığı Yasası'na aykırılık oluşturduğu iddia edilmektedir. İşte bu nedenle suçta kullanılan malzemenin zoralımı istenmiştir. Davalının bu eyleminin 4616 sayılı olan ve Af Yasası olarak isimlendirilen yasa kapsamında kaldığı belirterek ertelenmiştir. Bu kararla ertelenen husus davalı hakkında uygulanması istenen cezadır. Anılan yasa salt cezaya ilişkin sorumluluğun ertelenmesini öngörmektedir.Somut olayda davacı, davalının Kara Avcılığı Yasası'na aykırı davranması sonucu uğranılan zararın ödetilmesi istenmektedir. Şu haliyle ortada aynı konuları içeren iki davanın bulunduğundan söz edilemez. Derdestlikten söz edilebilmesi için iki davanın konusunun da aynı olması gerekir. Kaldı ki, Sulh Ceza Mahkemesinin 30/11/1999 tarihli kararında davacının özel hukuka ilişkin haklarının saklı tutulması biçiminde hüküm kurulmuştur. İşte eldeki bu dava ile davacı özel hukuka ilişkin olan ve saklı tutulan haklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Açıklanan bu nedenlerle derdestlikten söz edilemeyeceğinden işin esası incelenerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmak gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/4/2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.