Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5297 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3726 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/07/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, maliki/hissedarı olduğu .. bulunan taşınmazlarda ekili ürünlerin, .. termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, termik santralin işletilmesinden dolayı çevreye herhangi bir zarar verilmediğini, resmi kurumlarca hava kalitesinin sürekli ölçüldüğünü, yönetmeliklerle belirlenen sınır değerlerin aşılmadığını, küllerin toprakla örtüldüğünü düzenli olarak nemlendirme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, mahallinde yapılan tespite göre, davalının işlettiği termik santralin çevreye olumsuz etkisinden dolayı davacının ektiği üründe verim kaybı olduğu belirlenmiş, istemin kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre davanın delil tespit dosyasına dayanılarak açıldığı, tespit sırasında hazır bulunan ziraat mühendisi bilirkişinin dava konusu taşınmazlarda ekili ürünlerde %10-20 verim azalmasına bağlı zarar bulunduğunu belirlediği ve zarar tutarını hesapladığı mahkemece söz konusu raporun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Ne var ki davalı tarafından dosyaya ibraz edilen emsal nitelikteki dosyalarda alınan bilirkişi raporunda yapılan delil tespitinde köyün santrale uzaklığı, yöredeki hakim rüzgarların yönü ile köyün konumu belirlendikten ve ekili ürünler tek tek fotoğraflanarak incelendikten sonra baca gazları ile atılan zararlı makro parçacıkların tespit mahalline kadar ulaşamayacağı, mikro parçacıkların ise ekili ürünler üzerinde bulunmadığı, köyün santralin güney doğusunda kaldığı, yöredeki hakim rüzgarların güney batıdan estiği, mevcut duruma göre bitkilerin sağlıklı şekilde gelişimlerini tamamladıkları verim durumunun ilçe ortalamaları içinde olduğu, aynı bölgedeki parsellerin birinde santralden olumsuz etkilenme varsa diğerlerinde de olacağı, etkilenme yoksa diğerlerinde de olmayacağı biçiminde değerlendirme yapıldığı görülmüştür.Şu durumda, dava konusu parseller üzerinde yapılan ve verim azalmasına dayalı zarar olduğunu bildiren bilirkişi raporu ile emsal nitelikte bulunan dosyaya ibraz edilen delil tespiti dosyasında verilmiş bulunan bilirkişi raporu arasında açık bir çelişki bulunmaktadır.Mahkemece yapılacak iş, öncelikle dosyaya bölgedeki hakim rüzgarları gösterir meteorolojik bulguların kazandırılması, dava konusu taşınmazların bulunduğu köylerin santrale uzaklıkları ve santrale göre konumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca davalının savunmasında santralin A ünitesinin %20, B ünitesinin %20-25 kapasitede çalıştığı beyan edildiğinden resmi makamlardan santralin çalışma kapasitesinin ve zamanının sorulması gereklidir. Sonrasında davalı tarafça ibraz edilen bilirkişi raporlarında her bir parselde ekili ürünün fotoğraflandığı bildirildiğinden, söz konusu fotoğrafların tümü ve varsa hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından çekilmiş fotoğrafların da taraflardan istenmesi, daha öncesinde eldeki davada ve emsal dosyalarda rapor veren bilirkişiler dışında konusunda uzman bir çevre mühendisi ile iki ziraat mühendisi bilirkişi heyetinden çelişkiyi giderici, denetime elverişli bir rapor alınması, termik santrallerin etkisinin matematiksel olarak hangi alana kadar yayılabileceği, santralin çalışma kapasitesi ve hakim rüzgar yönünün bu duruma etki edip etmeyeceğinin de bilirkişi heyetinden sorulması gereklidir.Mahkemece anılan eksiklikler giderilmeden karar verildiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.