Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5212 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8112 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Yüksekova Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2011/244-2013/85Davacılar A.. B.. vd vekili Avukat N.. E.. tarafından, davalı Maliye Hazinesi vd aleyhine 24/05/2011 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar davalılarca temyiz edilmiştir. Davacılar, kaçakçılık suçundan yargılanıp beraat ettiklerini, soruşturma sırasında el konulan 25.754 litre motorinin iadesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ancak ne motorinin ne de bedelinin bu güne kadar iade edilmediğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL nin ticari faizi ile birlikte ödetilmesini istemiştir. Davalılar, usul ve esas yönden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların kaçakçılık suçundan yargılandıkları kamu davasında kaçak olmadığı anlaşılan motorinin davacı Nurettin Kabak'a iadesine karar verildiği bu nedenle davacı A.. B..'un istemin husumet nedeni ile reddi gerektiği, motorinin davacı N.. K..'a aynen iadesine karar verilmiş ise de aynen iade edilememesi nedeni ile istemin bedele dönüştüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 93.229,48 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı Nurettin Kabak'a ödetilmesine karar verilmiştir. Dava haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 60/1-2 maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi, zarar görenin, haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Somut olaya gelince; dava konusu edilen motorine 02.09.2001 günü el konulmuş ve davacılar hakkında kaçakçılık suçundan açılan kamu davasında müsadere edilmesi istenmiş ise de yargılama sonunda motorinin kaçak olmadığı anlaşılarak sanıkların beraatlerine motorinin de davacı Nurettin Kabak'a iadesine karar verilmiştir. Kararın temyiz edilmeden 15.05.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacılar 08.05.2007 tarihinde E.. M..ne başvurarak motorinin iadesini istemişler, müdürlük motorinin tasfiye edilmiş olması nedeni ile bedelinin hazine tarafından ödeneceğini bildirmiş, ancak motorinin tasfiye edilmediği anlaşılmakla bu kez davacılar 24.09.2008 tarihinde Yüksekova Kaymakamlığına başvurarak motorinin aynen iadesini istemişler, bu kez de motorinin zayi olduğu davacılara bildirilmiştir. Davacılar, motorinin zayi olduğunu Hakkari İl Özel İdaresinin 31.03.2009 günlü cevabı ile öğrenmişlerdir. Eldeki dava ise 24.05.2011 tarihinde açılmıştır. Şu durumda, davacıların motorinin zayi olduğunu öğrendikleri 31.03.2009 günü ile dava tarihi arasında 1 yıldan fazla süre geçmiş olup davalıların zamanaşımı define karşı, definin süresinde ileri sürülmediği yönünde açıkça karşı konulmamış olduğundan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekirken istemin kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.