Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5095 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 9965 - Esas Yıl 2007





Davacı Asiye vekili tarafından, davalı M.Reşit aleyhine 29.12.2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; eşya ve ziynet eşyası bedeli isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 13.03.2007 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile düğün yaparak gayriresmi olarak evlendiklerini, aradan geçen sürede davalının resmi nikah yapmadığı gibi başka biri ile evli olup çocuğu bulunduğunu öğrendiğini, kendisini evden kovduğunu, evlilik vaadi ile kandırıp kızlığının bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile birlikte çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmazsa bedellerinin tazmini isteminde bulunmuştur. Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir. Davacı, gayriresmi evliliğin gerçekleştiği 2004 yılında reşit ve mümeyyizdir. Resmi nikah olmaksızın kendi iradesi ile evlenmeyi kabul etmiştir. Davacı, davalının başka biriyle evli olduğunu ve bu evlilikten çocukları olduğunu bilmektedir. Buna rağmen evlilik vaadi ile kandırıp kızlığını bozduğu iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunamaz. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul edilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.