MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2009/1181-2012/1215Davacılar B.. D.. vdl. vekili Avukat İ.. K.. tarafından, davalılar M.. D.. vdl. aleyhine 29/12/2009 gününde verilen dilekçe ile kasten adam öldürme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, adam öldürme eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar, destekleri M.. D..'ın davalı T.. D.. tarafından tüfekle vurularak öldürülmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve uğradıkları üzüntünün telafisi amacıyla da manevi tazminatın tahsilini talep etmişlerdir. Davalılar, ölenin sağlığında eş ve çocuklarına bakamaz halde olduğunu, davacılar ile aralarında husumet bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece ölenin sağlığında eş ve çocuklarına bir destek sağladığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemi reddedilmiş, manevi tazminat istemi ise kısmen kabul edilmiştir.Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Yine, Borçlar Kanunu'nun 49. maddesine göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır.hükmedilecek bu para zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Kanunun taktir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4. maddesinde belirtilmiştir. Taktir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, ölen ile davacılar arasında dargınlık bulunsa dahi davacılara olan yakınlığı ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında; davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Davacılar yararına daha yüksek düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.3-Davacılardan B.. D..'ın diğer temyizine gelince; Ölen M..D.. davacı B.. D..'ın resmi nikahlı eşidir. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.(TMK 186/2.m). Yine ölmeden önce fiilen ayrı yaşasalar bile evlilik birliği devam ettiğinden eşler birbirlerine yardımcı olmak zorundadır.(TMK 185/2 m.). Ölen koca kanunen eşine gücü oranında bakmakla yükümlüdür. Davacı eş ile ölenin fiilen ayrı yaşamaları ve ölen eşin fiilen katkıda bulunmamış olması davacı eşin destek tazminatı istemesine engel oluşturmamaktadır.Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı eş için ölenin asgari ücret üzerinden gelir elde ettiği kabul edilerek destek zararı belirlenip hesap ettirilmeli, desteğinin haksız tahriki, zararlı sonucun meydana gelmesinde bölüşük kusur kabul edilmeli ve BK'nun 44/1. maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı miktarından uygun bir oranda indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı eşin destek tazminatı isteminin tümden reddi doğru olmamış kararın bu nedenle de bozulması gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılardan B.. D.. yararına BOZULMASINA, davalıların tüm temyiz itirazları ile davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davalıların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.