MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 27/03/2009-07/04/2009 gününde verilen dilekçeler ile yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle tazminatın dava ve birleşen dava ile istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 20/10/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... ve ..., duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle uğranılan zararın dava ve birleşen dava ile tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul, birleşen dava reddedilmiş, kararı davacı ile davalılardan ... ve ... temyiz etmişlerdir. Davacı, ... Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı olduğunu, ... tarafından, dava ve birleşen davada davalı olan gazetelerde yayınlanan 27/03/2009 tarihli ilanla kişilik hakkına saldırıldığını belirterek manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, 50.000,00 TL'lik istemin 10.000 TL'sinin davalı ... ve İl Başkanlığı'ndan tahsiline hükmetmiştir. Gazeteler hakkındaki dava, bunların ilanın içeriğine müdahale edemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Dava konusu, davalı parti tarafından diğer davalı gazetelerde yayınlanan ilandır. Her ne kadar ilanda yazılı hususları davalı parti belirlemiş ise de bu ilanın içeriğini, hukuka aykırı olup olmadığını gözetmek ve buna göre yayınlayıp yayınlamamak gazetelerin ihtiyarındadır. İlan konusu yayında hukuka aykırılık bulunması halinde, gazeteler de bunu benimsemiş ve geniş bir okuyucu kitlesince okunmasını sağlamakla haksız fiile katılmışlardır. Şu durumda davalı gazetelerin de tazminatla sorumluluğuna karar vermek gerekirken yanlış değerlendirme ile bu davalılara yönelik davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı ... ve İl Başkanlığı'nın diğer temyiz itirazlarına gelince; Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda; somut olayın gelişim biçimi, tarafların sıfatı ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Bu nedenle daha alt düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar ... ve İl Başkanlığı yararlarına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya, temyiz eden davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davalılardan ... ile ... Genel Başkanlığına yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.