Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5011 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5947 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/06/2010 gününde verilen dilekçe ile yedieminlik görevinin ihmali nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/09/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, yedieminlik görevinin ihmali nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dükkanında yapılan aramada el konulan eşyaların davalıya yediemin olarak teslim edildiğini, yargılama sonunda beraatine ve eşyaların iadesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak yediemin olarak davalıda bulunan eşyaların kötü muhafaza edilmiş bulunmasından dolayı zarar gördüğünü iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, billur tuz firmasının bölge sorumlusu olduğunu, davacının piyasadan aldığı tuzları billur tuz poşetlerine poşetlerken yakalandığını ve dükkanındaki mallarına el konulduğunu, el konulan malların yediemin olarak kendisine teslim edildiğini, davacının eyleminin sabit olup eşyaların müsadere edilmesi gerektiğini, yediemin olarak kendisine ücret ödenmediğini, görevin hukuki ve cezai sorumluluklarının hatırlatılmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından yaptırılan tespit dosyasında belirlenen zarar tutarı benimsenerek hüküm altına alınmıştır. Davacı, billur tuz markasına ait poşetler ve piyasadan alınmış tuz ile birlikte, tuzları poşetlerken yakalanmıştır. Eyleminden dolayı ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde yargılanmış; suç tarihi itibari ile eylemin bir ceza kanununda suç olarak tanımlanmamış olması ve 506 sayılı KHK nin ceza içeren bölümlerinin zımnen ilga edilmiş bulunması nedeni ile beraatine karar verilmiştir. Uzun yargılama safhası boyunca el konulan mallar için davalıya yedieminlik ücreti ödenmemiştir. Dosya kapsamından, davacının haksız fiil niteliğindeki eyleminden dolayı mallarına el konulduğu, bu nedenle kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, piyasadan temin ettiği tuzu billur tuz poşetlerine koyarken yakalanmasından dolayı ağır kusuru da dikkate alınarak BK 44. maddesi uyarınca karar altına alınan tazminat tutarından uygun bir indirim yapılması gerekir. Mahkemece, davacının kusuru dikkate alınmadan tazminat tutarının tümünün hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.