Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 497 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1815 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/04/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kasten yaralama ve hakaretten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, .. emrinde görevli olduğunu, davalının da aynı yerde alay komutan yardımcısı olarak görev yaptığını, davalının olay tarihinde kendisini çağırarak, stajyerlerin başında durmadığından bahisle onların önünde, ağır sözlerle hakaret ettiğini ve 3- 4 kez yumrukla göğsüne vurmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının talimatlara uygun davranmadığını, askeri disiplin gereği üstü olarak kendisini uyardığını, şahsına hakaret etme kastı olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.... ’nun 47. (TBK/56) ve 49. (TBK/58) maddeleri hükümlerine göre hakim özel halleri ve kişilik haklarına saldırıyı göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine bir miktar para ödenmesine karar verebilecektir. Bu ödeme, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı amaçlayan tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşımakta olup tutarı adalete uygun olmalıdır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı ... gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların askeri hiyerarşi içerisinde yer almaları nedeniyle davalının davacıyı uyarma yetkisi ve yukarıdaki ilkeler ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat fazla olup davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.