Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4966 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5995 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ... aleyhine 04/07/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldüDava, haksız fiilden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, doğum sırasında doktor hatası sonucu oğulları Kadir'in omzunda çıkma olduğunu, bu durumun ömür boyu sakat kalmasına neden olacağını beyanla, uğranılan maddi zararlarının davalıdan tazminini talep etmişlerdir.Mahkemece, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapora göre davalının olayda kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Dosya kapsamından, doğum olayının .. Devlet Hastanesinde gerçekleştiği, davalının da hastane hekimi olarak doğumda görev aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı yasalar kapsamında idarece kendisine verilen bir hizmeti yürütürken sözkonusu eylem ve işlemleri gerçekleştirdiğinden, davanın taraf sıfatı yokluğundan reddedilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.