Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4906 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17676 - Esas Yıl 2014
Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 31/10/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümünün davalılardan müştereken ve müteselsilen ödetilmesine karar verilmiş; karar, ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 31/10/2012 günlü dava dilekçesiyle davalı ... yetkilisi ...'a yönelik evinin 600 metre uzağında işlettiği taş ocağında yaptığı dinamitle patlatmalardan dolayı oluşan sarsıntıdan, evinde hasar meydana geldiğini iddia ederek uğradığı maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davacı, 15/05/2013 tarihli celsede ...'yi davaya dahil ettiğini sözlü olarak bildirmiş, mahkemece ...'ye yeni duruşma gününü bildirir tebligat çıkartılmış, ... duruşmaya gelerek husumet itirazında bulunmuştur. Davalı, taş ocağının Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, ...'nin Karayolları Genel Müdürlüğü'nden ihale ile aldığı yol yapım çalışması işi nedeniyle taş ocağının idare tarafından bu şirkete teslim edildiğini, yol malzemesi hazırlamak üzere kendisinin de taş ocağında ...'nin taşeronu olarak çalıştığını, dinamitle patlatmaların yasal usullere uygun yapıldığını, İlçe Jandarma Karakolunda evraklarının bulunduğunu, davanın usul ve esas yönlerden reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi görüşü uyarınca dinamitle yapılan patlatmalar nedeniyle davacının evinde 2.870,11 TL zarar meydana geldiği belirlenerek davalılardan müştereken ve müteselsilen ödetilmesine karar verilmiştir.Davacı 15/05/2013 günlü celsede ...'yi davaya dahil ettiğini şifahi olarak beyan etmiş ise de, Asliye Hukuk Mahkemesinde yazılı yargılama usulü geçerli olup sözlü beyan ile davaya taraf eklenemeyeceği gibi, ...'nin davaya dahil edilmesi için dilekçe verilmiş olsa dahi 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadan davaya taraf olarak eklenemez.Şu durumda davada taraf sıfatı bulunmayan ...'nin oluşan zarardan sorumlu tutularak hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.