Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4855 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6494 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 30/07/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmalı olarak incelenmesi de davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen .. duruşma günü için yapılan tebligat üzerine davalılardan ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat .. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, taksirle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, olay günü bir yakınının oturduğu .. gittiğini, 6. kata çağırdığı asansöre binmek isterken kabinin olmadığını fark etmeden boşluğa düştüğünü ve ağır yaralandığını, davalıların kusurları ile meydana gelen yaralanmadan dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar kusurları ve sorumlulukları olmadığını savurarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu uyarınca davalıların kusurlu oldukları benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının olay günü bir yakınının oturduğu .. geldiği, 6. kata çıkarken asansörün arızalı olduğunu gördüğü ve merdivenlerden yukarı çıktığı, yakını ile kısa bir görüşme yaptıktan sonra arızalı olduğunu gördüğü asansörü kata çağırdığı, kapı açıldıktan sonra kontrol etmeden binmeye çalışması üzerine boşluğa düştüğü anlaşılmaktadır. Davalılardan ...'nun .. yöneticisi, ...'in ise apartmanın asansör bakım firmasının sahibi olduğu, davacının yaralanması nedeniyle başlatılan soruşturma sonunda davalılar hakkında taksirle yaralanmaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davalıların kusurlu oldukları kabul edilerek mahkumiyetlerine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. Soruşturma ve kovuşturma sırasında kusur yönünden bilirkişi raporları alındığı, eldeki dosya kapsamından da bilirkişi raporu alındığı, davalıların kusurlu oldukları yönünde raporlar tanzim edildiği anlaşılmakta ise de, gerek ceza dosyasına gerekse eldeki dava dosyasına ibraz edilen kusur raporlarında davalılara farklı nedenlerle farklı oranlarda kusur izafe edildiği, davacının da arızalı olduğunu bildiği asansörü dikkatsizce kullanmaya çalışması nedeniyle bölüşük kusuru bulunduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, olayın meydana geliş biçimine göre benimsenen kusur raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Özellikle davacının 6. kata çıkarken arızalı olduğunu gördüğü asansörü, kısa bir süre içinde geri inmek isterken kata çağırıp kabinin gelip gelmediğini kontrol etmeden binmeye çalışması nedeniyle daha fazla kusurlu olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılarak, raporlar arasındaki çelişkileri giderici nitelikte konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden rapor alınıp hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan .. TL duruşma avukatlık ücretinin davalı ...'e yükletilmesine, davalı ... yararına takdir olunan ... TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.