Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4842 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5876 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 11/10/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılardan ..., ... ve ... vekili ile davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, trafik kazası nedeniyle ölüm ve yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan ..., ... ve ... vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından; davacılardan ...'ın eşi, ...'ın oğulları,...'ın kardeşi olan ... ile ...'ın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan ve davacılar ... ve ...'nın torunu olan ... davaya konu trafik kazasında ölmüştür. Ölen ... ...'ın %75, davalı ...'ın da %25 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olayda; olay tarihi, davacıların ölenlere yakınlık dereceleri, kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacılar için daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacıların tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.