Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4828 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15136 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ..... vekili Avukat ..... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/03/2001-31/05/2001-02/04/2001 gününde verilen dilekçeler ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;Asıl ve birleşen davalar, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, asıl ve birleşen davalarda sahte tasarrufu teşvik belgeleri ile usulsüz nema ödemeleri sonucu oluşan maddi zararının tazminini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davalılar ... ve ...’ün ceza davasında sanık olarak yargılanmadıkları, usulsüzlüklerle bir ilgilerinin olmadığı belirtilerek; yine, davalılardan ...’nun ise ceza davasının başlangıcında banka zararını ödenmiş olduğu, davacının bir alacağının kalmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından davalılardan ...’nun diğer davalıların sahibi ve yöneticisi oldukları şirkette muhasebeci olarak çalıştığı, bu sırada şirket kaşe ve imzaları ile nemaları tahsil ettiği, işten ayrıldıktan sonra da sahte kaşe ve imzalarla da bir miktar daha nema ödemesi tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarında davacı bankanın uğradığı zararın ceza dosyasında belirtilen miktardan fazla olduğu, özellikle 03/07/2009 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere zarar miktarının ayrıntılı belirlendiği görülmektedir.Şu durumda, anılan tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davalılardan ...’nun zararın tamamından sorumluluğu yoluna gidilmeli, yine şirket yöneticileri olan diğer davalıların ise, davalı ...’nun işten ayrıldığı tarihten sonraki zarardan sorumlu olmadıkları, ancak işten ayrılıncaya kadarki oluşan zarardan adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri gereğince anılan davalı ile birlikte müteselsilen sorumluluklarına karar verilmelidir.Mahkemece, yetersiz gerekçeye dayanılarak usul ve yasaya aykırı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.