Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4790 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15962 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden;Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, tatilde olduğu sırada, davalının sorumluluğunda olan ana isale hattındaki kırılma nedeni ile evini su bastığını, evini aynı zamanda ofis gibi kullanması nedeni ile mobilya, gazete, dergi arşivi ve bir kısım eşyalarının zarar gördüğünü, tespit dosyasında zararının tespit edildiğini belirterek uğramış olduğu maddi zararının tazminini talep etmiştir.Davalı, idarelerinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zarara neden olan borunun hat kesiminde bulunan davalı idareye ait olduğu, bunun bakım ve onarımından davalı idarenin sorumlu olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, ..... Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/ 34 d.iş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında, kat malikinin ve kullanıcının da su sayacı rögarı içine tahliye koymaması ve su borusunun binaya giriş bölümünün etrafının açık bırakılması, suyun binanın bodrum katına girmemesi için gerekli tedbirlerin alınmamasından dolayı kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak eldeki dosyada alınan bilirkişi raporunda ise bir kusur ayrımı yapılmayarak davacının müterafik kusurundan söz edilmediği anlaşılmaktadır.Şu durumda raporlar arasında çelişki meydana gelmiş olup, çelişkinin giderilmesi ve ayrıca davacının tesisatındaki eksikliğin müterafik kusur oluşturup oluşturmadığı hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.