Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4737 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9161 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Mersin 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/10/2012NUMARASI : 2010/31-2012/1023 Davacı Ş.. D.. vekili Avukat S.. Ş.. tarafından, davalı K.. İ.. aleyhine 07/01/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava; davalı işveren vekilinin haksız eylemi nedeni ile iş akdini sona erdirmek zorunda kalmasından dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat istemi kabul edilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Kelebek mobilya mağazasında satış temsilcisi, davalının da mağaza müdürü olduğunu, kendisine yönelik hakaretleri nedeni ile işinden ayrılmak zorunda kaldığını, bu nedenle maddi zarara uğradığı gibi manevi olarak da zarar gördüğünü beyanla uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacı ve arkadaşlarının kendisinin mağaza müdürlüğünden alınması için komplo tertiplediklerini, genel müdürlüğe hakkında asılsız iddialar içeren mailler attıklarını, görevlendirilen müfettişin hiçbir suç unsuru bulmaması üzerine topluca istifa ettiklerini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının maddi tazminat istemini davalıdan değil işvereninden talep edebileceği kanaatine varılarak reddine, davalının davacıya yönelik hakaret eylemi nedeni ile manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının iş akdinin fesih edilmesi sebebine dayalı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Davacı, davalı işveren vekilinin haksız eylemi sonucu işinden ayrıldığını bildirerek bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istediğine göre davaya bakma görevi iş mahkemesine aittir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözönünde tutularak dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekir iken, sulh hukuk mahkemesi sıfatı ile bakılıp sonlandırılması sebebi ile kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.