Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4729 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6268 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı ...'nın 05/09/2012 tarihli " ...", 06/09/2012 tarihli " .. " ve 07/09/2012 tarihli " .. " başlıklı yazılarında gerçeğe aykırı ve hakaret içerikli yorumlarıyla kişilik haklarının zarar gördüğünü, yazılarla ilgili olarak davalı ... hakkında basın yoluyla hakaret nedeniyle kamu davası açıldığını belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalı ... yönünden davalının genel yayın yönetmeni olması, yayın sahibi ya da yayıncı gibi hareket etme durumu da söz konusu olmadığından, bu davalı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, davalı ...' nun yayın tarihinde imtiyaz sahibi olduğu, davaya konu edilen davalı ...' nın kaleme aldığı köşe yazılarında muhatap alınanın davacı ... olduğunu, yazıların okur kitlesinin bu hitapların davacıya yönelik olduğunu bildiği, söz konusu yazılarda geçen beyanların davacının kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir... '' .. '' başlıklı 297. maddesinde hükümde nelerin yer alacağı belirtilmiştir. Özellikle 1. fıkranın (c) bendinde 'Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri'' kapsayacağı belirtilmiştir. Yine Anayasa'nın 141. maddesine göre mahkeme kararlarının gerekçe ihtiva etmesi zorunludur. Zira, taraflar ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe içermesi halinde mümkün olabilir. Temyiz konusu kararda ise, hangi ifadelerin hangi hukuki sebeple davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, kararın gerekçesinde açıklanmadığından '' ..'' denilerek oluşturulan hükmün gerekçeli olduğunun kabulü mümkün değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.