Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4679 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15832 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 08/07/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargı çeşitleri (kolları) arasındaki ilişkiye yargı yolu denir. Bu nedenle adli yargı mahkemeleri ile idari yargı mahkemeleri arasındaki ilişki, bir yargı yolu ilişkisidir. Hüküm mahkemeleri ise, genel ve özel mahkemeler olmak üzere ikiye ayrılır. Genel mahkemeler, bakacakları işler (davalar) belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olan, aksine medeni usul hukukuna giren her türlü işe bakan mahkemelerdir. Buna karşılık, belirli kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklara veya belli çeşit uyuşmazlıklara bakmak için özel kanunlarla kurulmuş olan mahkemelere özel mahkemeler denir. Asıl olan, bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Eş söyleyişle; özel mahkemede bakılacağına dair kanun hükmü bulunmayan her dava, genel mahkemelerde görülür. Özel mahkemeler istisnai niteliktedir. Bu mahkemelerin hangi çeşit davalara bakacakları, özel kanunları tarafından düzenlenir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 1. maddesinde bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek şeklinde açıklanmış, aynı kanunun " .. " başlığını taşıyan 73/1. maddesinde; " .. " hükmü düzenlenmiştir. 3/1-l maddesinde ise tüketici işlemi, " .. " olarak tanımlanmıştır.Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı, davalı şirket ile arasında herhangi bir müşteri ilişkisinin olmadığını, davalı şirketten telefon hattı almadığını, ancak bilgisi dışında adına açılan hat nedeniyle kaçakçılık suçu şüphelisi olarak ifade vermek zorunda kaldığını, davalı .. operatörünün özensizliği ve denetim mekanizmasının olmaması nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek, eldeki tazminat davasını " .. " .. açmıştır. Dosya .. 2013/823 esasına kaydedilmiş ve .. sıfatı ile yargılamaya başlanmıştır. 04/09/2013 tarihli ilk duruşmada davacı vekili, davanın yasal dayanağının .. 58. (BK'nın 49.) maddesi olduğunu, dava dilekçesinin sehven tüketici mahkemesi sıfatıyla düzenlendiğini belirterek davaya .. sıfatı ile devam edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece bu talep hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş, yargılamaya .. sıfatı ile bakılmaya devam edilmiştir. .. 02/10/2014 tarih 2258 sayılı kararı gereğince .. kurulması ve 15/10/2014 tarihi itibari ile faaliyete geçmesi üzerine mahkemece 30/10/2014 tarihinde dosya resen ele alınarak, .. gönderme kararı verilmiştir. Dosya .. 2014/662 esasına kaydedilmiş ve mahkemece esastan inceleme yapılarak davanın kabulüne hükmedilmiştir.Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. vd maddeleri uyarınca haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un aradığı anlamda bir tüketici işlemi bulunmadığından tüketici mahkemesinin görev alanına giren bir uyuşmazlıktan bahsedilemez. Uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir.Mahkemece, yukarıda belirtilen yönler gözetilerek asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.