MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/01/2013NUMARASI : 2012/132-2013/12 Davacı K.. B.. vekili Avukat M.. A.. tarafından, davalı T.. A.. aleyhine 22/06/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 2004-2009 yılları arasında belediye başkanı olarak görev yapan davalının, 24/05/2004 tarihinde belediyede çalışan dava dışı işçilerin iş akitlerini haksız olarak feshedip, yerlerine başkalarını aldığını, işçiler tarafından işçilik alacakları için belediye aleyhine açılan davaların kabul edildiğini, icra takipleri sırasında işçiler ile belediye arasında 13/04/2009 tarihli protokol yapılarak toplam 325.000,00 TL alacağın 15/05/2009 - 15/05/2010 tarihleri arasında 13 eşit taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, işçilere ödenen ilk taksit 25.000,00 TL ile ilgili davalı aleyhine açılan rücuen tazminat davasının kabul edilerek kesinleştiğini, diğer taksitlerin de ödendiğini belirterek ödedikleri tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ise, işçilerin iş akitlerinin haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davalının dava dışı işçilerin iş akitlerini haklı olarak feshettiğini herhangi bir tutanak ile belgelendiremediği, belediyenin işçilere tazminat ödemek zorunda kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.İş akitleri feshedilen dava dışı işçiler tarafından davacı belediye aleyhine açılan davaların yapılan yargılamaları sonucunda; ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 120. maddesi yollaması ile 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinde öngörülen koşul ve nedenlerle sona ermesi halinde işçiye veya ölümü halinde mirasçılarına işverence yapılan bir ödemedir. İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için işyerinde en az bir yıllık bir çalışmasının bulunması gereklidir. İşçinin sözleşmesi devam ettiği sürece kıdem tazminatı, işçi için artarak devam eden yasal bir haktır. Davacı belediyeden tahsiline karar verilen ihbar tazminatı dışındaki diğer işçilik alacakları da öyledir. O nedenle işten çıkarılan işçiye belediye tarafından normal olarak ödenmesi gereken işçilik alacakları davalıdan istenemez. Davacı, davalıdan ancak haksız fesih nedeniyle ödemek zorunda kaldığı ihbar tazminatını isteyebilir.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek konusunda uzman bilirkişiden alınacak denetime elverişli raporla davalının iş akitlerinin haksız olarak feshinde kusurunun bulunup bulunmadığı ve davacının uğradığı zarar kapsamı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan yönler gözetilmeden davanın eksik inceleme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.