Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 466 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13096 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2016 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı İdare, davalının fiili ile yaralandığı iddia edilen dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Yasa gereğince ödediği tazminatın rücuen tahsilini talep etmiş; mahkemece, yargı yolu yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı İdare tarafından temyiz edilmiştir. Davacı İdare, dava dışı polis memurunun ... .... Hastanesi’nde görevi başında iken, kanalizasyon üzerinde bulunan mazgallar arasına bacağının sıkışması nedeniyle yaralandığını ve 2330 sayılı Yasa gereğince tazminat ödendiğini, olay tarihinde davalının Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürü olarak görev yaptığını ve mazgaldan sorumlu olduğunu belirterek, ödediği tazminatın giderilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının kamu görevlisi olduğu, Anayasa hükmü gereğince davanın, davalının bağlı olduğu idareye karşı idari yargıda açılması gerektiği belirtilerek, dava dilekçesinin yargı yolu yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun .... maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak ilgili idari kuruluş dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davacı, gerçek kişi olan davalı müdürün eylemi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp istekte bulunduğuna göre, davanın görüm ve çözüm yeri adli yargıdır. Kaldı ki, davaya konu edilen olayda; ......... Devlet Hastanesi’nde Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Müdürü olan davalının eylemi sonucunda zarara uğranıldığı belirtilerek rücuen tazminat isteminde bulunulmuştur. Anayasa'nın 129/.... maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun .../.... maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine göre adı geçen davalıya husumet tevcih edilmesin de yasal bir engel bulunmamaktadır.Şu durumda, mahkemece, işin esası incelenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle yargı yolu yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.