MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:a-Dava, haksız ihtiyati tedbir nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ile dava dışı kişi adına müştereken ve hisseli olarak tapuda kayıtlı olan taşınmazın, dava dışı kişiye ait hissesini satın aldığını, davalının her hangi bir itirazda bulunmadığı gibi müvekkilinin bu arsa üzerine inşaat yapmasına 01.04.2007 tarihli muvafakatname ile izin verdiğini, fakat davalının müvekkili inşaatı başlattıktan sonra önalım(şufa) hakkının bulunduğundan bahisle müvekkili aleyhine dava açtığını, inşaatın durdurulması için haksız şekilde ihtiyati tedbir koydurttuğunu, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı vekili, mahkeme kararı doğrultusunda gerçekleşen olayda haksız fiillin söz konusu olamayacağını, bu nedenle müvekkilinin kusurlu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, keşif yapılarak , inşaatın durdurulduğu tarih ile dava tarihi arasındaki inşaat maliyet farkı, kira gelir kaybı, işçilik maliyet farkı hususlarında inşaat bilirkişisinden rapor alınmış ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/127 Esas, 2009/308 Karar sayılı dosyası incelendiğinde; Davacı (dosyamız davalısı)... tarafından davalı (dosyamız davacısı) ...'e yönelik 17/05/2007 tarihinde önalım (şufa) davası açıldığı, mahkeme talep üzerine tensip zaptı ile inşaatın tedbiren durdurulmasına karar verildiği, ihtiyati tedbirin 23.05.2007 tarihinde infaz edildiği, mahkemece 24.11.2009 tarihinde davanın reddine karar verildiği, tedbirin devamına yönelik herhangi bir hükmün kurulmadığı görülmüştür. HUMK 112 maddesinde "Esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasını mütaakıp ihtiyaten icra kılınmış olan tedbir mürtefi olur. Şu kadar ki mahkeme hükmün icrasını temin için işbu tedbirin tayin edeceği müddet zarfında devamına karar verebilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda; ... Sulh Hukuk Mahkemesince verilen tedbir kararı HUMK 112 maddesince 24/11/2009 tarihinde kalkmış bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda inşaatın durdurulduğu tarih ile dava tarihi arasındaki inşaat maliyet farkı, kira gelir kaybı, işçilik maliyet farkı hesaplanmış isede, ihtiyati tedbirin kalkmış olduğu 24/11/2009 tarihi baz alınarak zarar hesabı yapılmalıdır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.b- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ile dava dışı kişi arasında akdedilen sözleşmeye göre 20.07.2007 tarihine kadar inşaatın bitirilip kiraya verilmesi gerektiği belirtilerek 20/07/2007 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için kira kaybı hesaplanmıştır.... Belediyesince verilen 30.04.2007 tarih ve 2007/08 nolu inşaat ruhsatına göre bodrum, zemin ve 1. Kat olmak üzere 3 kat inşaatın yapılacağı anlaşılmaktadır. Mahkemece, belediyece verilen inşaat ruhsatı da nazara alınarak konusuna uzman bilirkişiden bu nitelikteki inşaatın ne kadar sürede yapılabileceği konusunda rapor alınarak inşaatın bitmesi muhtemel tarihten itibaren ihtiyati tedbirin kalkmış olduğu 24/11/2009 tarihine kadar tespit edilen kira geliri yönünden yoksun kalınan miktarın hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2(a/b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.