Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4654 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6007 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız şikayet ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ev sahibi olan davalının kendisini hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suçlama ile şikayet ettiğini, şikayet üzerine evinde arama yapıldığını, yapılan soruşturma sonucunda hırsızlık suçu işlemediğinin anlaşıldığını ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, toplum içinde küçük düştüğünü, davalının soruşturma sonuçlandıktan sonra damadına bir mektup yazarak hırsızlık yaptığını iddia ettiğini, bu karalamanın manevi kişiliğine saldırı olduğunu belirtilerek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalı, davacının damadı olan ...'a bir yakınma mektubu yazdığını, hakaret kastı olmadığını, yılın üç dört ayını geçirdiği evinin anahtarını bakıp gözetmesi için davacıya ve eşine bıraktığını, kendisine ait bazı eşyaların arama sırasında davacının evinde bulunduğunu, davacı hakkında şikayet hakkını kullanmasını gerektirecek zayıf değil güçlü emarelerin bulunduğunu, bu şartlarda normal bir kişinin şikayette bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, şikayetinin olağan kuşku ve somut emarelere dayanılarak yapıldığı, hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde şikayet ve dilekçe verme hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; davacının dava dilekçesinde, haksız şikayet iddiası ile birlikte, davalı tarafından davacının damadı olan ...'a hitaben yazılan mektubu da dava konusu ettiği, dava dilekçesine eklenen mektup içeriğinin de kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini iddia ettiği, ancak mahkemece bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığı, kararın gerekçesinde de bu mektuptan söz edilmediği anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacı tarafın bu iddiası ile ilgili de inceleme ve değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.