Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4623 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8879 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İzmir 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/02/2013NUMARASI : 2012/322-2013/195Davacı U.. E.. vekili Avukat E.. Z.. tarafından, davalı C.. Mobilya Day. Tük. Mal. Mob. Teks. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı annesi K.. E..'ın davalı şirketten aldığı mobilyalara ilişkin borcunu ödememesi nedeniyle davalı tarafından dava dışı K.. E.. aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edilememesi üzerine kendisinin ikamet ettiği ev adresine usulsüz tebligat yapıldığını, takip alacaklısı davalı tarafından evine hacze gelinerek kapının çilingir marifetiyle kırıldığını ve evde özürlü oğlu bulunduğu halde kendisine ait eşyalara haksız olarak el konulduğunu, haczedilen mallara ilişkin istihkak iddiasının kabul edildiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir.Davalı, takibin haksız olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, haczin haksız olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından dava dışı K.. E.. aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliğ edilememesi üzerine yapılan adres araştırmasına göre takip borçlusu K.. E..'ın, oğlu olan davacının evinde ikamet ettiğinin belirlendiği ve takip borçlusu adına davacının ikamet ettği eve Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 97/a maddesi uyarınca taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılacağı ve borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının dava konusu haczedilen mallar ile ilgili açmış olduğu istihkak davası lehine sonuçlanmış ise de; haciz tarihi itibariyle takip borçlusu K.. E..'ın davacı oğlu ile aynı evde ikamet ettikleri, usulüne uygun olarak yapılan tebligat ve haciz tutanağında imzası bulunan apartman yöneticisinin beyanlarıyla sabittir. Şu halde, yapılan haczin haksız olduğu kabul edilemez. Mahkemece manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.