Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4604 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4661 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...aleyhine 13/06/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 2009 Ağustos ayı ile 2014 Mart ayı arasında encümen toplantıları, başkanlık vekilliği ve meslis toplantılarından kaynaklanan bir kısım alacaklarını tahsil etmek amacıyla, kapatılan ..... Belediyesine izafeten ..... İl Özel İdaresine karşı icra takibi başlattığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptalini talep etmiştirDavalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, istemin kabulüne, itirazın iptaline karar verilmiştir. Davacı, İdarece ücret alacağının ödenmediğini iddia ederek talepte bulunduğuna göre, İdarece davacı tarafından hak edildiği halde ödenmediği iddia edilen ücretler açısından işlemin yerinde olup olmadığının denetiminin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde yapılması gerektiği açıktır.Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu bulunmadığından, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, hak edilen ücretin idarece ödenmemesine ilişkin iddianın idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan genel haciz yoluyla takibe konu yapılıp “itirazın iptali” davası açılması yoluyla adli yargı yerinden takibin devamına karar verilmesi istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası çözümlenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.