Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4593 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5326 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 07/05/2007 gününde verilen dilekçe ile BK 18.maddesine dayalı tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/01/2011 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... ve ... duruşmasız olarak da davacı vekillerince süresi içinde istenilmekle tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ... ve ...'nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, Borçlar Kanunu 18. maddesine dayalı muvazaadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı borçlu ...'nin, kendisinden almış olduğu borca karşılık verdiği senetleri karşılıksız bırakmak amacı ile, taşınmazlarını muvazaalı olarak elinden çıkararak acze düştüğünü, muvazaalı işlemlerin anlaşılmaması için taşınmazların bir kısmının birkaç kez el değiştirdiğini, ... Köyü 856 parsel sayılı taşınmazın önce dava dışı ...'e, kısa bir süre sonra davalılardan ...'ye satışının yapıldığını, ... Köyü 2986 no'lu parselin 1/6 hissesinin ise, davalılardan ...'a muvazaalı olarak devredildiğini bellirterek, sözkonusu taşınmazlardaki tasarrufların iptal edilerek, haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan ..., dava dışı ...'den satın aldığı 856 no'lu parseli, ailesine ait parsellerin arasında yer alması nedeniyle bir bütünlük sağlamak için satın aldığını belirtmiş, davalı ..., davalı borçlu ... ile kardeş olduklarını ortak miras bırakanları ...'den kalan taşınmazları kendi aralarında paylaştıklarını, bazı taşınmazlardaki hissesinden diğer mirasçılar lehine feragat ederek karşılığında ...'nin 2986 no'lu parseldeki 1/6 hissesini devraldığını, aralarında alım satım değil, trampa akdi olduğunu ileri sürmüş, tüm davalılar davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı ...'ye yönelik iddiasını kanıtlayamadığı, davalının iyiniyetli olduğu ve satışın gerçek olduğuna dair tüm belgelerin dosyada mevcut olduğu, 856 no'lu taşınmazı ...'den satın aldığı, ...'in diğer satın aldığı taşınmazlar hakkında muvazaa iddiasının bulunmadığı belirtilerek ...'ye yönelik davanın reddine, ... yönünden; davalının açıkça bunun bir satış olmadığını, mirasçılar arasında trampa olduğunu ikrar ettiği, ayrıca borçlu davalı ... ile ...'ın kardeş olmaları nedeniyle borçlunun durumunu bildiği karine olarak kabul edilerek muvazaa olgusunun gerçekleştiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davalı ...'nin, borcuna karşılık düzenlediği 16/02/2004 tarihli 35.000,00 USD'lik iki senedin düzenleme tarihinden kısa bir süre sonra taşınmazlarının çoğunu dava dışı ...'e devrettiği, 19/03/2004 tarihinde ...'e satılan ... Köyü 856 no'lu taşınmazın kısa bir süre sonra, 02/07/2004 tarihinde ...'nin amcasının gelini olan ...'ye tapuda düşük bir bedelle satıldığı anlaşılmaktadır. Aralarındaki anlaşmaya göre taşınmaz bedeli olarak 115.000,00 doların ...'e elden verildiği beyan edilmiş ise de; sözkonusu iddialar hayatın olağan akışına uygun olmadığından işlemin danışıklı olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, 856 no'lu parselin muvazaalı olarak satışının yapıldığı kabul edilerek davacının alacağını tahsil etmek için, dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteyebilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalılardan ... ile ...'nin tüm, davacının öteki temyiz itirazlarının yukarıda (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.