MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/03/2013NUMARASI : 2009/527-2013/149Davacı S.. B.. vekili Avukat Bahar tarafından, davalılar Y.. K.. vdl aleyhine 08/03/2006 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı Y.. K.. vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, doktor hatasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ve davalılardan Y.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı Gülizar Kaya'nın guatr ameliyatının davalı doktorlarca hatalı ve kusurlu yapılması nedeniyle dava dışı Gülizar Kaya'ya, idare mahkemesinin kararı gereğince icra vasıtasıyla tazminat ödendiğini belirterek bu ödemenin sebebiyet veren davalılardan rücuan tahsili isteminde bulunmuştur.Davalılar davanın reddini savunmuştur.Davalı Y.. K.. süresinde zamanaşımı definde de bulunmuştur.Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak kusur oranlarına göre rücu edilebilecek miktar belirlenerek, bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Dava, haksız eylem nedeniyle oluşan kurum zararının rücuen ödetilmesi istemine ilişkin olup, uygulanacak zamanaşımı olayın gerçekleştiği dönemde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 60/1 maddesinde yer alan "..zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz..." hükmüne göre 1 yıl ve 10 yıllık sürelerdir.B.K.'nun 60. maddesinde sözü edilen 10 yıllık süre genel zamanaşımı süresi olup, davanın zararın ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Eldeki dava rücu davası olduğuna göre zamanaşımı, kamu kurumlarında dava açmaya emir vermeye yetkili makamın verilen zararı öğrenme tarihinden itibaren başlar. Bu kapsamda dava açmaya emir vermeye makamın onay tarihi araştırılarak zamanaşımı defi hakkında karar verilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı Y.. K.. lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.