Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4528 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3439 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... Bankası .... Şubesi vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/12/2002 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalıların süresi içerisinde verdikleri dilekçeler ile takibe itiraz ettiklerini, yaptıkları itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek itirazların iptaline, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.a) Dava konusu asıl alacağın kaynağı haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemi olduğundan ve davalıda tacir olmadığından zarara yasal faizin uygulanması gerekir. Bu nedenle mahkemece, gerek haksız eylem tarihinden icra takibinin yapıldığı tarihe kadar ki bölüm için gerekse icra takibinden sonraki dönem için yasal faiz hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekirken takip talebindeki yüksek faiz oranları üzerinden takibin devamına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.b) Davalı ... tarafından takip aşamasında ceza dosyasına ödeme yapıldığı anlaşıldığına göre mahkemece, yapılan bu ödemelerin infaz aşamasında gözetilmesi hususunun hüküm kısmında belirtilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir.c) İİK'nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Somut olayda, dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemez. Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a-b-c) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.