Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4521 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8726 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2010/528-2012/386Davacı N.. Ö.. vekili Avukat Ö.. K.. tarafından, davalı E.. Ö.. aleyhine 08/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile maddi ve manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı eşinin aynı iş yerinde birlikte çalıştığı davalı ile kendisini aldattığını, evli olduğunu bildiği halde, davalının eşi ile ilişki yaşaması eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, davalının kendisine telefon açarak eşi ile birlikte olduğunu söyleyip taciz ettiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalının haksız eylemi nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olayın gelişimi, davacının evlilik birliğinin devam ediyor olması ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.