Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4512 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8761 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/12/2010NUMARASI : 2005/935-2010/748Davacı B.. Ş.. vekili Avukat M.. A.. tarafından, davalı E.. B.. aleyhine 29/06/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına incelenmesinde;Dava, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabülüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile aralarında meydana gelen olay sonrasında davalının sol gözünde görme kaybı oluştuğu gerekçesiyle tutuklandığını, daha önce başka bir olay nedeniyle zaten sol gözünde görme kaybı olan davalının gerçeği gizleyerek tutuklu kalmasına neden olduğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, aralarında meydana gelen olay nedeniyle davacının ceza aldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Davacı ile davalı arasında meydana gelen olay nedeniyle Alanya 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından davacı hakkında davalıya yönelik yaralamaya azmettirme eylemi nedeniyle 1 ay 20 gün hapis ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 12/05/2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, taraflar arasındaki ceza yargılaması da esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, davacının davalıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde dövdürmesi ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.