Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4495 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5434 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 29/03/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ...'ın tüm, davalılardan ... ve ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalılardan ... ve ...'ın diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz olunmuştur.Dosya kapsamından, dava konusu olayla ilgili olarak davalılar hakkında müessir fiil ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/958 Esas 2011/72 Karar sayılı dosyasında sanık sıfatı ile yargılanan davalılar ... ve ... hakkında davacıya karşı hakaret suçundan yapılan yargılama neticesinde yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit görülmeyerek ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği ve dosyanın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ceza yargılaması dikkate alınarak davalıların davacıya karşı müessir fiil ve hakaret suçlarını işledikleri kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.BK 53. maddesi gereğince kural olarak ceza mahkemesince verilen beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de; belirlenen maddi olgular hukuk hakimi yönünden bağlayıcıdır. Ceza yargılaması neticesinde davalılar ... ve ...'ın davacıya karşı hakaret eylemleri sabit görülmemesine rağmen bu davalılar yönünden davacıya karşı müessir fiil ve hakaret suçlarını işledikleri kabul edilerek manevi tazminat miktarının belirlenmesi doğru değildir.Şu durumda, davalılar ... ve ... yönünden, sadece müessir fiilden dolayı manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA; davalılardan ...'ın tüm, davalılardan ... ve ...'ın öteki temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan ... ve ...'tan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.