MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Ltd. Şti. vd. aleyhine 20/01/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı ... Müş. Dış. Tic. A.Ş. yönünden açılmamış sayılmasına, davalı ... İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.a)Dosya kapsamından, davacı tarafından yaptırılan ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/43 D. İş sayılı delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaza harfiyat döküldüğü belirlenerek zararın 121.821,22 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır.Dava dilekçesinde, davacıya ait taşınmaza davalılar tarafından harfiyat dökülmesi nedeniyle taşınmazının kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davalıların harfiyatı davacıya ait taşınmazdan taşımak suretiyle zararın giderilmiş olduğu kabul edilmiştir. Şu halde, davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.b)1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 417. (01/10/2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2.) maddesi gereğince; kural olarak yargılama giderleri, davadaki haklılık oranına göre haksız çıkan tarafa yükletilir. Yine 01/10/2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/1. maddesinde de “…Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder…” biçiminde düzenleme bulunmaktadır. Şu durumda yerel mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, davacının davanın açıldığı günde tazminat istemekte haklı olduğu gözetilerek, konusuz kalan maddi tazminat miktarı üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücretine takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.c)Dosya kapsamından,dava açılmadan önce yaptırılan delil tespiti masrafının 933,05 TL olduğu, yargılama sırasında davacı tarafından dosyaya sunulan 120,00 TL lik delil tespitine ilişkin yol masraf makbuzunun yargılama gideri hesabında dikkate alınmadığı ve davacının yatırdığı gider avansına ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmakta olup davacı yararına eksik yargılama giderine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a-b-c) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.