Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4486 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2750 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2012/441-2013/230Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat B.. A.. tarafından, davalı S.. Y.. aleyhine 11/10/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, davalı S.. Y..'ın haksız eylemi sonucu yaralanan dava dışı kamu görevlisine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yasa gereğince ödenen nakdi tazminatın, haksız eylem sorumlusu olan davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalının dava dışı polis memurunu yaraladığı sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamında mevcut Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nce düzenlenen 22/06/2011 tarihli rapordan davalı S.. Y..'ın % 45 oranında malül (ayrışmamış şizofreni) olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dava ehliyeti, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci (vekil) aracılığı ile davayı takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni Hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Mümeyyiz ve ergin olup kısıtlı olmayan her gerçek kişinin tam dava ehliyeti mevcuttur. Kısıtlıların ise dava ehliyetleri bulunmayıp davalarda kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar.Türk Medeni Kanunu 14. maddesinde “Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur” biçimindeki kanuni düzenleme ile 6100 sayılı HMK 51. maddesinde “ dava ehliyeti medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir” biçiminde, aynı yasanın 114. maddesinde de “(1) Dava şartları şunlardır…, d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” biçiminde yasal düzenleme mevcuttur.Şu durumda, tarafların dava ve taraf ehliyetine sahip bulunması dava şartları arasında olup mahkemece resen gözetilmesi gerektiğinden; davalı hakkındaki sağlık kurulu raporu göz önüne alındığında, davalının vesayet altına alınmasını gerektiren bir durum olup olmadığı uzman heyet raporu ile belirlenerek davalının taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre usulüne uygun biçimde taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılama yapılması gerekirken anılan eksiklik gözetilmeden işin esası hakkında karar verilmiş bulunması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.