Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4456 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6768 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/04/2012NUMARASI : 2010/283-2012/186Davacılar M.. E.. vdl. tarafından, davalı A.. K.. aleyhine 05/07/2010 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ve müdahil vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ön izin sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, işin esasına girilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı ve müdahil davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı kaymakamlık ile müdahil davalı arasında tanzim olunan sözleşmeyle balıkçı barınağı ve iskelenin tersaneler bölgesine dahil edildiğini, böylece ilçenin denize çıkışı olmayan bir yer haline geldiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı olan sözleşmenin iptali isteminde bulunmuştur. Davalı, ön izin sözleşmesinin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, evveliyatı balıkçı barınağı olan yerin tahsis amacının değiştirilmesi için gerekli şartların oluşmadığından bahisle, sözleşmenin ilgili kısmının iptaline karar verilmiştir.İdare, özel hukuk sözleşmeleri yapabildiği gibi, kamusal yetkisinin verdiği üstünlük ve ayrıcalıklara dayanarak, hüküm ve koşulları bakımından özel hukuk sözleşmelerinden farklı sözleşmeler de yapabilir. Kamu idaresi, kurumu yada kuruluşlarının idare hukuku kurallarına dayanarak yaptıkları bu sözleşmeler, "idari sözleşme" olarak adlandırılmaktadır.İdari sözleşmeler kamu kuruluşları ile özel kişiler arasında yapılabileceği gibi, tüzel kişiliği olan kamu kuruluşları arasında da olabilir. İdarenin taraf olduğu bazı sözleşmelerin konusu dikkate alındığında idareye özgü bir düzenlemeye gereksinim göstereceğinin kabulü zorunludur. Bir sözleşmenin "idari sözleşme" sayılabilmesi; sözleşmenin taraflarından birinin kamu idaresi, kurumu yada kuruluşu olması, sözleşmenin kamu hizmetinin yürütülmesi ile ilgili bulunması, sözleşmede idareye özel hukuk yetkilerini aşan yetkiler tanınmasına bağlıdır.İdarenin, sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliğini gözeterek gerçekleştirdiği sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tabi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapılmasına karşılık, 2577 sayılı Kanunun idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c. maddesinde ifade edildiği üzere "genel hizmetlerden birinin yürütülmesi" amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise, idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.Somut olayda ise; davalı kaymakamlık ile müdahil davalı arasında imzalanan ön izin sözleşmesiyle, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan balıkçı barınağı ve iskelenin bulunduğu yere tersane tesisi yapılması ve buna hazırlık olarak da burayla ilgili imar, ifraz, tevhit, terk vb. işlemlerinin yapılması karar altına alınmıştır.Yukarıda belirtilen olgular gözetildiğinde, taraflar arasında yapılmış bulunan sözleşmenin "idari sözleşme" niteliğinde bulunduğu, anılan sözleşmenin iptali isteminin de bu kapsamda ele alınması gerektiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-c maddesinde, idari sözleşmelerden dolayı çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların "idari dava" olarak nitelendirilmesi gerektiği belirtildiğinden, eldeki davanın, idari yargı yerinde iptal davası olarak açılması gerekir.Şu halde, mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalı ve müdahil davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden müdahil davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.