Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4400 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3784 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/04/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile 2009 yılında tanışarak arkadaş olduklarını, davalının kendisini bekar olarak tanıttığını, ...'da daha iyi bir işe yerleştireceği ve evleneceği bahanesiyle kandırıp ... ilçesindeki yazlık eve yerleştirdiğini, zorla kendisiyle cinsel birliktelik yaşadığını, evleneceği bahanesiyle evde tuttuğunu, evli olduğunu daha sonraki süreçte ağzından kaçıran davalı ile bir yıl evleneceği umuduyla yaşamaya devam ettiğini, kandırıldığını anlayınca ise davalı hakkında şikayetçi olduğunu belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı ise, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının, davalı ile evlilik ümidiyle birlikte olduğu, daha sonra bu birlikteliğin evlilikle sonuçlanmaması nedeniyle ayrıldığı, dolayısıyla evlilik ümidinin boşa çıkması nedeniyle davacının üzüldüğü ve manevi zarara uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, ispat edilemeyen maddi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; tarafların yaklaşık bir yıl ... ilçesindeki yazlık evde birlikte yaşadıkları, ayrıldıktan sonra davacının ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlamasıyla şikayetçi olduğu, soyut iddia dışında delil bulunmadığından soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verildiği, tanık beyanlarından davacının, davalının iş yerine yakın bir mesafede başka bir iş yerinde çalıştığı ve davalının eşini tanıdığı ve evli olduğunu bildiği anlaşılmaktadır.Şu durumda; davacı kadın, davalı ile rızası ile birlikte olmuş ve evlilik vaadi ile kandırıldığını da kanıtlayamamıştır. Davacının iddia edildiği gibi evlilik vaadi ile kandırıldığından sözedilemez. Açıklanan nedenlerle, istemin tümden reddedilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.